20 Mart 2013 Çarşamba

Çikolata Sepeti




Türkiye nin en büyük ve rakipsiz çikolata mağazası olan Cikolatasepeti.com sitesi, özel günler için en güzel çikolataları müşterisine kapıya teslim ayrıcalığı ile sunabiliyor.

Çikolata satışlarının %65'inin İstanbul lokasyonlu olması nedeni ile, çok kısa süre sonra İstanbul'a ve belirli ürünlere özel aynı gün teslimat seçeneğini geliştirecek cikolatasepeti.com, bu operasyon için merkezi İstanbul olan bir imalat, operasyon, paketleme ve Express Çikolata kurye servisi barındıran hub kurmuştur.

                                      Çikolata Sepeti sayesinde sevdiklerinizi mutlu edin!

TARİHÇE

“Çikolata” kelimesi, Meksika’nın Aztek mutfağından gelmektedir ve muhtemelen Nahuatl dilindeki "xocolatl" kelimesinden türemektedir. Meksika, Orta ve Güney Amerika’ya özgür bir ağaç olan Theobroma cacao, bu bölgede en az üç bin yıldır yetiştirilmektedir. Kakao kitlesi ilk olarak hem bir içecek, hem de bir yemek malzemesi olarak Mezoamerika’da kullanılmıştır.
Çikolata, neredeyse tüm tarihi boyunca bir içecek olarak kullanılmıştır. Çikolataya ilişkin ilk kayıt, Olmec’ten öncesine gitmektedir. Kasım 2007’de, arkeologlar bilinen en eski kültivasyonu ve yaklaşık M.Ö. 1100 ila 1400 yıllarında Honduras’ta Puerto Escondido’da kakao kullanılmış olduğunu belirttiler. Bulunan kalıntılar ve içerisinde buldukları kap, kakaonun ilk kullanımının sadece içecek olmadığını, aynı zamanda kakao çekirdeklerinin etrafındaki beyaz etin bir alkollü içecek için fermente edilebilir bir şeker kaynağı olarak kullanılmış olabileceğini göstermektedir. Maya medeniyeti, arka bahçelerinde kakao ağacı yetiştiriyordu ve kakao çekirdeklerini köpüklü, acı bir içecek yapmak üzere kullanıyorlardı. Maya hiyerogliflerindeki belgeler, gündelik yaşamın yanı sıra çikolatanın törenlerde kullanıldığını da göstermektedir. Rio Azul – Guatemala’da eski antik Maya toprak kabında bulunan çikolata kalıntısı, Mayaların M.S. 400 yıllarında çikolata içtiğini göstermektedir.
Yeni Dünya’da, çikolata xocoatl adında acı, baharatlı bir içecek olarak tüketilmekteydi ve genellikle vanilya, kırmızıbiber ve achiote (şu anda annatto olarak bilinmektedir) ile tatlandırılmaktaydı. Xocoatl’in, muhtemelen teobromin içeriği nedeniyle yorgunluğa iyi geldiğine inanılmaktaydı. Çikolata, Kolombiya Mezoamerikası’nda önemli bir lüks maldı ve kakao çekirdekleri çoğunlukla para birimi olarak kullanılmaktaydı. Örneğin, Aztekler bir tavuğun yüz kakao çekirdeği ve bir taze avokadonun da üç kakao çekirdeği ettiği bir sistem kullanmaktaydı. Güney Amerika ve Avrupa kültürleri de yüzyıllar boyunca ishal tedavisinde kakaoyu kullanmıştır. Aztekler, fethedilen kakao yetiştiriciliği yapan yerlerden, vergi olarak veya Azteklerin dediği gibi bir “katkı payı” olarak bu kakao çekirdeklerinin ödenmesi talimatını verdiler.
16. yüzyıla kadar hiçbir Avrupalı, Orta ve Güney Amerikalıların bu popüler içeceğini duymadı. İspanyollar Aztekleri fethettikten sonra çikolata Avrupa’ya ithal edilmeye başlandı. İspanya’da kısa bir süre içerisinde sarayın gözdesi oldu. Bir yüzyıl içerisinde Avrupa kıtasının dört bir yanına yayıldı ve popüler oldu. Bu yeni içeceğe olan yüksek talebi karşılamak üzere, İspanyol orduları kakao üretmek üzere Mezoamerikalıları köle almaya başladı. Kakao hasadı normal bir iş haline gelse de, sadece kraliyet ailesi ve bağlantısı iyi olan kişiler bu pahalı ithal ürünü karşılayabiliyordu. Uzun bir süre geçmeden, İspanyollar plantasyonlarda kakao çekirdekleri yetiştirmeye başladılar ve kendilerine yardımcı olmak üzere Afrikalı bir işgücü kullandılar. İngiltere’de ise durum farklıydı. Parası olan neredeyse herkes bunu satın alabiliyordu. Londra’da ilk çikolata ticarethanesi 1657 yılında açıldı. 1689 yılında, önemli bir doktor ve kolektör olan Hans Sloane, ilk olarak eczacılar tarafından kullanılan, ancak daha sonra 1897 yılında Cadbury kardeşlere satılan ilk sütlü çikolatalı içeceği Jamaika’da geliştirdi.
Katı haldeki çikolata ilk olarak 1847 yılında keşfedildi. Joseph Fry & Son, bir parça kakao yağını çikolataya ekleyip, ardından şeker ekleyerek kalıp haline getirilebilecek bir macun oluşturdu. Sonuç, ilk modern çikolata kalıbı oldu.
Yüzyıllar boyunca çikolata yapım süreci değişmeden devam etti. İnsanlar Sanayi Devriminin geldiğini gördüğünde, yiyeceği bugünün modern biçimine getiren pek çok değişiklik oldu. Hollandalı bir ailenin (van Houten) buluşları, parlak ve lezzetli çikolata kalıpları ve mümkün olan ilgili ürünlerin seri üretimini mümkün kıldı. 1700’lerde, kakao yağını sıkıştıran ve sert, dayanıklı bir çikolata oluşturmaya yardımcı olan mekanik değirmenler yaratıldı. Ancak Sanayi Devriminin gelmesiyle birlikte, bu değirmenler artık çok fazla kullanılmamaya başlandı. Devrimin yatışmasından kısa bir süre sonra, şirketler bugün görmekte olduğumuz çikolataları satmaya yönelik bu yeni buluşun reklamlarını yapmaya başladı. Yeni makineler üretildiğinde, insanlar dünyanın dört bir yanında çikolatayı denemeye ve tüketmeye başladı.
Çikolata siparişi vermenin en kolay ve en hızlı yolu! www.cikolatasepeti.com.tr

Çikolata Sepeti sayesinde sevdiklerinizi mutlu edin!

1 yorum: